robi 21.07.2012 10:08
yok 17 saatmiş, yok cehennem sıcağı varmış, bal gibi de tutuluyor oruç arkadaşım! ama işte, gücünün son kırıntıları ile oturduğun sofrada ezanı beklerken baktığın kıpkırmızı, buz gibi karpuz dilimine elini uzatmıyor olmanın verdiği o inanılmaz kudreti; sonrasında da çölün kumlarına düşen damlalar gibi dilinle sevişen soğuk suyun o anlatılmaz tadını bilemezsin sen. suyun tadı mı olurmuş? hem de nasıl... sabah akşam sanki acayip bir bokmuş gibi rakının, biranın, votkanın o hiçbir sikime derman olmayan lezzetlerini anlatıp dururken "su" gelmez aklına. gerçi, gelecek bir yeri de olduğunu sanmıyorum.